İş inovasyonunu en üst düzeye çıkararak iş potansiyelinizi ortaya çıkarıyoruz.
Eposta GönderİZOLÖSİN, İzolösin, isoleucine ,L-İzolösin, L-Isoleucine, BCAA, Branched Chain Amino Acid, Sporcu Amino Asit, Esansiyel Amino Asit, AMİNO ASİT, LÖSİN, leucine, valine, VALİN, 73-32-5
İzolösin, dallanmış zincirli amino asitlerden (BCAA) biridir ve proteinlerin yapı taşlarından biridir. İşte bazı önemli noktalar:
Kimyasal Formül: C₆H₁₃NO₂
Moleküler Ağırlık: 131.17 g/mol
CAS Numarası: 73-32-5
Görünüm: Beyaz kristal toz
Çözünürlük: Suda çözünür
Kullanım Alanları:
Sporcu Takviyeleri: Sporcular tarafından kas kütlesini artırmak ve egzersiz sonrası toparlanmayı hızlandırmak için kullanılır.
Gıda Takviyeleri: Protein tozları ve amino asit takviyelerinde bulunur.
Tıbbi Uygulamalar: Bazı tıbbi durumların tedavisinde kullanılır.
İzolösin (Isoleucine) için diğer isimler şunlardır:
L-İzolösin
2-Amino-3-metilpentanoik asit
(2S,3S)-2-Amino-3-metilpentanoik asit
İzolösin, halk arasında genellikle "kas yapıcı amino asit" veya "sporcu amino asidi" olarak bilinir. Bu isimler, bileşiğin sporcular ve vücut geliştirme ile ilgilenen kişiler tarafından yaygın olarak kullanılmasını basit bir şekilde ifade eder.
BCAA 3 değişik aminoasidin bir araya gelerek oluşturduğu aminoasit zinciridir.Bu amino asitler; lösin, izolösin ve valin diye adlandırılırlar. Ürünlerin içeriğinde İngilizce leucine, isoleucine ve valine diye yazılabilir. Bu 3 aminoasiti belli bir oranda birlikte almak, hepsinden optimum faydayı almamızı sağlar.
Birlikte kollara ayrılmış zincir bağı oluşturan amino asitlerdir. Esansiyel amino asitlerdir. Yani vücudumuz bu amino asitleri üretemez. Diyetimiz ile bu aminoasitleri dışarıdan almamız gerekir.
Araştırmalar sonucunda hali hazırda protein ihtiyacını karşılayan insanlar için, bu supplementin kas gelişimi ve fiziksel performans konusunda çok büyük farklar oluşturmadığı gözlemlenmiştir. Ancak etkileri, günlük protein alımı ve sporcunun tecrübesi azaldıkça artmıştır.
Uzun süreli çalışan sporcularda da performans artırma için faydalı olacaktır.
Protein sentezini tetikleyen bir amino asittir. Miyofibril kas sentezini uyarır. Kan şekerini dengeler, büyüme hormonu salgılanmasında görev alır ve yara iyileşmesini uyarır. Aynı zamanda hücre büyümesinde de rol alır. Yani anabolik süreci hızlandırır diyebiliriz. BCAA aminoasitleri arasında kas gelişimi için en önemli olanıdır.
Kas protein sentezini arttıran asıl aminoasit lösindir. Fakat, BCAA takviyesi olarak alındığında, izolösin ve valin ile birlikte daha etkili çalıştığı görülmüştür. Dolayısıyla lösini yüksek oranda almak önemli iken, tek başına almak pek mantıklı değildir.
Proteinlerin biyosentezinde ve enerji üretiminde rol alan bir amino asittir. Lösinin izomeridir. İçerdikleri atom tipleri ve sayıları aynıdır fakat kimyasal bağların organizasyonu farklıdır.
Diğer iki amino asit gibi kas gelişimi ve doku iyileşmesinde görev alır. Kas koordinasyonu ve sakinlik için önemli bir glikojenik amino asittir. Aynı zamanda bağışıklık sisteminin fonksiyonu ve hemoglobin üretiminde rol alır.
Günlük 35 gramdan daha fazla alınması durumunda kandaki toksik oranını artırdığı görülmüş, ayrıca ALS hastaları üzerinde de negatif etki gösterebileceği bulgular arasında.
Doz aşımı yapılmadığı taktirde güvenilir bir supplement. Araştırmalar, 6 aya kadar düzenli kullanımının herhangi bir zararlı yan etki oluşturmadığını göstermiştir.
Kişinin intolerans durumuna göre, mide bulanması, baş ağrısı gibi belli yan etkiler görülebilir. BCAA kullanımının ameliyat öncesi ve sonrasında kan şekeri seviyelerini değiştirebildiği görülmüştür. Bir operasyon durumunuz varsa, lütfen doktorunuza danışın.
Peki en optimal sonucu almak için BCAA nasıl kullanılır?
Araştırmalar ışığında, günlük olarak kg başına 144mg’a kadar çıkabilen BCAA alımı öneriliyor. Kabaca kadınlar için günde minimum 9g, erkekler içinde minimum 12 gram BCAA alınmalı diyebiliriz. Bu değere protein kaynağı besinleri yeterli oranda tüketerek ulaşabiliriz. Takviye kullanmaya gerek kalmayabilir.
BCAA suya karıştırılarak kullanılabilir. Kutusunda yazdığı gibi kullanabilirsiniz. Özel bir sıvı ile beraber almak zorunda değilsiniz.
Sporcuların ihtiyaçları sedanter bireylere göre daha fazla olduğu için, takviye olarak kullanmanın avantajları olabilir.
Spor salonuna ilk defa giriyorsanız, henüz supplementler için endişelenmenize gerek yok. Yeni başlayanlar için olmazsa olmaz bir ürün kesinlikle değildir.
Özellikle düşük kalori alınan kilo verme dönemlerinde, kuvvet antrenmanları veya yarışma öncesi antrenman dönemlerinde takviye edilmesini öneririz.
Miktar olarak antrenman günlerinde ortalama 10-20 gram takviye alınması önerilir. Alınan takviye ürünün bir servisinde 2-3 gram veya daha fazla Lösin (Leucine) bulunması önemli. Antrenman esnasında, sonrasında veya antrenmana yakın bir zamanda tüketimi faydalı olacaktır.
BCAA’nın faydaları genelde 1-2 hafta içerisinde görünecektir. Bu sebeple, araştırmalarda kullanıldığı gibi, belli dönemlerde düzenli bir kullanım öneriyoruz.
Spor salonuna doğru yola çıkarken, 30 ya da 60 dakika öncesinde BCAA alınabilir.
Spor esnasında tüketmek de oldukça yaygındır, antrenman yaparken daha enerjik hissettiğinizi, belki birkaç tekrar daha fazla yaptığınızı, kaslarınızın daha iyi dolduğunu deneyimleyebilirsiniz. Önerilen dozu antrenman boyunca su ile beraber içebilirsiniz.
Yaptığınız antrenman yalnızca ağırlık çalışması olmak zorunda değil, kardiyo çalışmalarında veya kondisyon antrenmanlarında da BCAA oldukça yararlı bir supplementtir. Etkileri hem aerobik, hem anaerobik antrenmanlar için geçerlidir.
Kardiyo yapan bireyin kalori açığı olduğu da düşünüldüğünde kullanmak mantıklıdır.
BCAA antrenman tamamlandıktan sonra da alınabilir, kas onarımına başlandığı andan itibaren yine bu amino asitler sporcuya yardımcı olacaktır.
BCAA, birçok protein kaynağında iyi oranda bulunur. Vücut ağırlığınızın (kg), 1,2-1,5 katı kadar protein alabiliyorsanız, yüksek ihtimalle gerekli BCAA alımını sağlıyorsunuz demektir.
BCAA’nın, yani dallı zincirli aminoasitlerin kas gelişiminden sorumlu enzimlerin aktivasyonunu arttırdığı araştırmalar ile gözlemlenmiştir.
Kas proteini sentezini arttırır. Kas protein sentezinde amino asitler bir araya gelerek kas dokusunu oluştururlar. Bu onları hem anabolik, hemde anti-katabolik yapar.
Araştırmalar özellikle BCAA’daki lösin içeriği, valin ve izolösin içeriğinden daha fazla ise (en az 2 katı olmalı) kas gelişimine faydası olabileceğini gösteriyor,
Yine de, ayrı takviye alıp kullanmanın whey protein takviyesi ile alınan BCAA’dan daha etkili olduğuna dair yeterli kanıt bulunmuyor.
Araştırmalar, önceliğimizin tüm amino asitleri birlikte, bir whey protein takviyesi gibi almamızın daha etkili olduğunu; sonrasında BCAA takviyesi düşünülebileceğini gösteriyor.
Lösin ve izolösinin insülin salgısını artırdığı düşünülüyor. Bu sayede kaslarımız kandaki serbest şekeri daha fazla kullanabiliyor ve kan şekeri düşüyor. Bu da hem enerji depolamasının artmasını, hem de genel olarak kan şekerimizin daha düşük seyretmesini sağlayabilir.
Bazı araştırmalar özellikle düşük BCAA seviyelerini ve bu seviyeleri etkileyen genetik faktörleri, ileri yaşta diyabet ihtimali ile eşleştirmiştir.
BCAA kullanımının kilo vermeye yardımcı olabileceği bulunmuştur.
Araştırmalar, BCAA’dan daha zengin beslenen bireylerin, uzun vadede kilolu veya obez sınıfına girmeleri ihtimalinin %30 daha düşük olduğunu göstermiştir.
BCAA alımını arttırmak, günlük protein alımınıda arttırdığı için, kilo vermeye yardımcı olan sebep bu da olabilir.
İleri seviye güreşçilerde yapılan bir araştırmada, takviyesi yapıldığında, güreşçilerin benzer kalori ve protein alımı ile daha fazla kilo kaybı yaşadıkları ve performanslarını daha etkili bir şekilde korudukları görülmüştür(7).
BCAA kas hasarıyla alakalı enzimlerin seviyelerini azaltabilir. Bu sayede kas iyileşmesi artarken, yeniden kas hasarına karşı koruma mekanizması oluşabilir. Fiziksel ve mental tükeniş geciktirilebilir.
BCAA takviyesi kullanan sporcular plasebo verilen sporculara göre daha az kas yorgunluğu hissettiklerini söylemişlerdir. Fakat bu etkiler bireyin diyetine göre değişebilir.
Bir araştırmada, bu tükenişe karşı oluşan direnç sayesinde, BCAA kullanan grup, kullanmayan gruba göre %17 daha uzun süre antrenman yapabilmiştir.
BCAA, hali hazırda yüksek protein alan bireylerde çok bir etki göstermemektedir. Çünkü zaten protein içeriği yeterli diyetlerde gerekli kadarı alınmış olur.
Genel olarak kas yorgunluğunu azaltmakta ve tükenişi geciktirmede, antrenman tecrübesi daha az olan, başlangıç seviyesi sporcularda daha etkili olabildiği bulunmuştur.
BCAA takviyesi, antrenman sonrası kaslardaki hamlanmayı azaltabilir, bir sonraki antrenmana daha hazır olmamızı sağlayabilir.
Kas hasarı ve hamlanmadan sorumlu enzimlerin, kandaki seviyelerini düşürür. Bu şekilde genel kas hasarını azaltarak, toparlanmaya yardımcı olabilir.
Antrenmandan önce veya sonra alım için plasebo ile karşılaştırıldığında, BCAA takviyesi verilen sporcular, kas hamlanmasını yaklaşık %30 daha az hissettiklerini bildirmişlerdir.
Toparlanmayı arttırma özelliği sayesinde, yapılan bazı araştırmalarda güç açığa çıkarma kabiliyetini dahi arttırabildiği görülmüştür.
Protein yıkımını ve kas kaybını engelleyebilir. Anti-katabolik etkileri olduğunu söyleyebiliriz.
Ağır diyet dönemlerinde, yoğun antrenman zamanlarında kullanımı kas kaybını engellemek adına işe yarayabilir.
Fakat şunu anlamak lazım ki kas kaybı düşünüldüğü kadar kolay gerçekleşen bir şey değildir. Halihazırda protein içeriği yüksek bir diyet uyguluyorsanız kolay kolay kas kaybetmezsiniz.
Yine de takviyesi yarışma öncesi yoğunluğu çok yüksek antrenman dönemlerinde ve hızlı kilo vermek için uygulanan düşük kalorili diyetlerde iş yarayabilir.
Yapılan bir araştırma, uzun süreli kullanılan 12g BCAA takviyesinin, şiddetli dayanıklılık egzersizleri uygulayan profesyonel sporcularda vücudun bağışıklılık tepkisini geliştirdiği görülmüştür.
Araştırmalar ile, BCAA’nın aynı zamanda bağırsaklarımızda bulunan bağışıklılık hücrelerinde enerji kaynağı olarak kullanılabildiği ve bu sayede bağışıklılık sisteminin kendisini daha hızlı yenilemesini sağladığı bulunmuştur.
Yoğun antrenman dönemlerinde BCAA kullanmak hastalanmamızı zorlaştırabilir ve bu sayede antrenman sonrası iyileşmeyi hızlandırabilir.
Dallı zincirli aminoasitler karaciğerden ziyade kasta parçalandığı için, karaciğer hastalığı yaşayan bireylerin günlük protein alımlarının belli bir kısmını bu aminoasitlerden sağlamaları, yaşanabilecek komplikasyon risklerini düşürebilir. Buna komaya sebep olabilecek, hepatit ensefalopati gibi komplikasyonlarda dahil.
Aynı zamanda, karaciğer yetmezliği yaşayan bireylerde, uyku kalitesini arttırabildiği, kas kramplarını azaltabildiği ve yine tükeniş, bitkinliği azaltabildiği görülmüştür.
BCAA, yani lösin, izolösin ve valin, vücuttaki toplam amino asitlerin büyük bir bölümünü oluşturur. Hatta vücudumuzda bulunan esansiyel amino asitlerin %35 kadarı BCAA diyebiliriz.
Bu aminoasitler kan akışına hızlı bir şekilde karışır ve karaciğeri çoğunlukla es geçerek kasta yıkılır. Diğer amino asitlerdeki yıkım reaksiyonları bu şekilde gerçekleşmez. Dolayısıyla antrenmanda enerji üretiminde rol alabilir.
Antrenman devam ettikçe enerji için gerçekleşen BCAA yıkımı artar. Bu sayede kaslarımızda ek bir enerji kaynağı gibi görev yapabilir.
Kas protein sentezinde görev alırken aynı zamanda kan şekerini de düzenleyebilir. Karaciğer ve kastaki şekeri koruyarak hücrelerin kandan şeker almasını sağlayabilir.
BCAA, protein yıkımını engellerken, lösin ile protein sentezini tetikleyip, kas protein sentezini arttırarak kas gelişimine veya kilo verme döneminde kas kaybını engellemeye destek olabilir.
BCAA 3 amino asitten oluşan bir yapı olduğu için, bu amino asitlerin oranlarına göre satılır. 2:1:1 veya 4:1:1 gibi…
BCAA alırken dikkat edilmesi gereken en önemli nokta lösinin fazla olan amino asit olmasıdır. Önerimiz 2:1:1 ya da 4:1:1, lösinin diğer amino asitlerin en az 2 katı olduğu oranı kullanmanızdır.
Lösin kas protein sentezi konusunda valin ve izolösinden daha etkilidir. Fakat bu valin ve izolösini denklemden çıkaracağımız ve lösini arttırmaya devam edeceğimiz anlamına gelmez. BCAA amino asitleri birlikte kas iyileşmesi ve protein sentezi için çok daha iyi çalışırlar.
Lösinin izolösin ve valinden yüksek olması önemlidir fakat çok arttığı durumlarda (10:1:1 oranı gibi) yeterince etkili olmadığı görülmüştür.
Valinde yorgunluğu ertelemekte önemli bir rol oynar. Valin sayesinde daha az triptofan beyinde serotonine dönüşür. Bu sayede kaslarımız daha uzun süre daha verimli şekilde kasılabilirler.
BCAA açılımı Brached Chain Amino Acids yani dallı zincirli amino asitlerdir.
BCAA içeriği üç ayrı bölümden oluşmaktadır. Bu bölümler ayrı amino asit gruplarıdır ve valin, lösin ve izolösin olarak adlandırılmaktadır.
Dallı zincirli molekül yapısına sahip amino asitler vücut tarafından üretimi olmayan dışarıdan alınması gereken temel amino asit grubudur. Diğer amino asitlerin aksine dallı zincirli amino asit grubu karaciğer organında değil kaslarda metabolize edilmektedir.
BCAA içeren doğal besinler kategorisinde süt, peynir altı suyu, tavuk, balık, yumurta, nohut, mısır, soya, sığır eti, esmer pirinç, kabak çekirdeği, kaju fıstığı, badem, lima fasulyesi, mercimek, Brezilya fıstığı gibi besinler dallı zincirli amino asit bakımından oldukça zengin içerikli besinlerdir. İnsan vücudunda 20 adet amino asit grubundan sadece 11 tanesi vücutta üretilir. Geri kalan 9 amino asit ise dışarıdan takviye olarak vücuda alınmaktadır. 9 amino asit grubunun bir üyesi olan BCAA lar da kendi içlerinde 3 sınıfa ayrılmış olup her birinin görevi farklıdır. Lösin, doku rejenerasyonlarında kullanılır ve vücudun protein sentezini yapmasına yardımcı olur. Valin, dokuların onarılmasında, kasların protein sentezlerinde ve enerji seviyelerinin düzenlenmesinde görev alır. İzolösin amino asit çeşidi ise yaraların kısa sürede iyileşmesinde görevlidir.
BCAA Ne İşe Yarar?
BCAA amino asit faydaları genellikle kasların gelişimi konusunda etkilidir. Dallı zincirli amino asitler performansını en üst seviyeye taşımak isteyen sporcular tarafından sıkça tercih edilmektedir. Aynı zamanda yağsız kas kitle endeksini korumakla görevlidirler. BCAA gıda takviye ürünü olup kasların yorgunluğunu azaltır. BCAA nın faydalarından biri de amino asitleri sentezleyerek kas hücrelerine nitrojen taşıma görevini üstlenirler. Bunların dışında kan şekerini yükseltir ve insülin hormonunu uyarıp kaslara enerji iletimini sağlar. Düşük kalorili beslenmek isteyenlerin diyet listelerinde yer aldığı ve protein sentezlenmesi noktasında büyük rolü olan bir gıda takviyesidir. Sporcular üzerinde yapılan çalışmalar ışığında BCAA tüketimi vücut yağ oranını azaltma etkisi ile beraber kas gücünü arttırdığı da gözlemlenmiştir.
BCAA Ne Zaman Kullanılır?
BCAA doğru kullanımı ve ne zamanlarda kullanmamız gerektiğini iyi bilmemiz gerekiyor. BCAA, sporcuların antrenman öncesinde, antrenman sırasında ya da antrenman sonrasında tüketimin de hiçbir sıkıntı görülmemektedir. Dallı zincirli amino asit grubu tüketimi performansı arttırır ve kasların çok çalıştırılması sonucu yaşanabilen yorulmayı geciktirir. Yoğun antrenmanlar öncesi ya da sonrasında 30 veya 60 dakika içerisinde tüketilmesi önerilir. Antrenmanlardan hemen sonra dallı zincirli amino asit alımında bir öğün ile tüketilmesi ya da tek başına tüketilmesi sonucunda kasları olumsuz yönde etkileyen kortizol seviyesini azaltma etkisi görülür. Bu olumlu etken sonucunda kaslarda oluşan boşluğu dallı zincirli amino asit grubu hızlıca doldurur.
Glutamin ve BCAA Farkları Nelerdir?
Yoğun spor egzersizlerinde, sporcular vücut enerjisini korumaya ihtiyaç duyarlar. Bu nedenle kilo verme süreçlerinde ya da düşük kalorili beslenme programlarında vücudun ihtiyaç duyduğu enerji miktarı için ekstradan bir gıda takviyesi alınır. Bu gıda takviyeleri antrenman sonrasında sporcuların beslenmesine destek olmak amaçlı olarak en yaygın olanları Glutamin ve BCAA dır. Protein sentezinde önemli bir rolü olan dallı zincirli amino asitler vücutta kendiliğinden üretimi olmayıp dışarıdan esansiyel olarak vücuda takviye edilir. 9 temel amino asit grubu içerisinde yer alan lösin, valin ve izolösin amino asitleri BCAA’ nın içeriğinde bulunmaktadır. 20 amino asit grubunun bir üyesi olan Glutaminin görevi ise proteinleri oluşturmaktır. Pürin ve pirimidin sentezlerinde görev alan glutamin kristal yapılı ve renksiz bir maddedir. Glutamin, amino asitlerin plazmalarda taşınımını hem sağlar hem de kolaylaştırır. Vücut geliştirmek isteyen sporcular tarafından ya da sporla ilgilenenlerin gıda takviyesi olarak kullandıkları glutamin proteini büyüme hormonunu salgılayarak daha hızlı sonuç elde etmelerini sağlamaktadır. Glutamin ve BCAA’ nın farklarını inceleyecek olursak glutamin proteini kaslarda yaygın olarak bulunur ve vücutta doğal yollar ile üretilebilen amino asit grubunun bir üyesidir. Ayrıca glutaminler temel amino asitler grubunda yer almazlar. BCAA’ lar ise gıda takviyeleri ile dışarıdan alınan temel amino asit grubu üyesi olup kaslardaki protein sentezlerini aktive etmekle görevlidirler. Glutaminler ise kasların ihtiyacı olan enerjiyi onlara iletmekle görevlidir.
Glutamin ve BCAA Birlikte Kullanılır Mı?
BCAA bulunan besinler, antrenman öncesi, antrenman sırasında ya da antrenman sonrası olmak üzere günde 3 defa kullanılabilir. Ancak yapılan egzersiz çeşidine ve zorluk durumuna bağlı olarak önerilen doz miktarı değişiklik gösterebilir. Glutamin tüketiminde ise mutlaka üreticinin belirlediği dozlarda ve önerdikleri talimatlara uyarak tüketimi sağlanmalıdır. Tüketim miktarını aşmayacak şekilde günlük minimum 3 maksimum 6 gram arası kullanımı uygundur. Glutamini de BCAA lar gibi antrenman öncesinde, antrenman sırasında ya da antrenman sonrasında tüketimi uygundur. İkisinin ayrı ayrı tüketimi tercihe bağlı kalarak aynı anda tüketilmesi de mevcuttur. Ancak ikisi aynı anda tüketilecek ise mutlaka zamanlamaya dikkat edilmelidir. Antrenmanlar öncesinde ya da antrenman sırasında bu iki gıda takviyesinin alınması en ideal zamanlar olarak belirlenmiştir. Eğer BCAA ve Glutamin aynı anda tüketilecekse günlük doz örneği olarak; 5 gram glutamin ve 3 gram BCAA olarak tüketimi gerçekleştirilebilir.